1. Haberler
  2. Genel
  3. Özel: “TELE1’i sustursanız, bu milleti susturamazsınız”

Özel: “TELE1’i sustursanız, bu milleti susturamazsınız”

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın TELE1’e TMSF kayyımı atamasına tepki gösterdi: “Hükmedemediği medyayı sansürlemek darbeci refleksidir.”

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

“Hükmedemediği medyayı sansürlemek tam bir darbeci refleksidir”

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, TELE1 televizyonuna Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) tarafından yönetim kayyımı atanmasına sosyal medya üzerinden tepki gösterdi. Özel, atamayı “casusluk iddiası” gerekçesiyle gerçekleştirilen hukuki operasyonla ilişkilendirerek, uygulamayı “darbeci refleks” olarak nitelendirdi ve kanaldaki emekçilerin yanında olduklarını söyledi. “TELE1’i sustursanız, bu milleti susturamazsınız” sözleri, muhalefetin karara yönelik en öne çıkan tepkisi oldu.

Kayyım kararı neyi değiştirdi?

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturma kapsamında alınan karar sonrası TMSF’nin kanalın yönetimine kayyım ataması, TELE1’in karar alma süreçlerinde anlık olarak değişikliklere yol açtı. Yönetimsel yetkinin geçici olarak fon kontrolündeki bir heyete devredilmesi, yayın politikasından personel atamalarına kadar geniş bir alanda etkiler doğuruyor. Kararın açıklanmasının ardından kanal yayınında kesintiler yaşandı ve kurum binasında yetkili mercilerce işlemler gerçekleştirildi.

“Casusluk iddiası” gerekçesi ve tepkiler

Resmi açıklamalarda soruşturmanın bazı iddialar etrafında yürütüldüğü belirtilse de, muhalefet ve gazetecilik çevreleri, kayyım atamasını ifade özgürlüğüne yönelik caydırıcı bir hamle olarak değerlendiriyor. Özel, iddiaları reddederek sürecin iktidarın eleştirel medyaya yönelik baskı stratejisinin parçası olduğunu savundu. Gazeteciler ve meslek örgütleri, kararın şeffaf bir şekilde gerekçelendirilmesini ve hukuki süreçlerin bağımsız biçimde işletilmesini talep ediyor.

Yayın özgürlüğü ve hukuki denge

Kayyım atamaları, hukuki zeminde olağan mekanizmalar içinde kullanılabilse de, medya özgürlüğü savunucuları bu tür müdahalelerde ölçülülük, orantılılık ve şeffaf gerekçe şartlarının eksiksiz yerine getirilmesi gerektiğini vurguluyor. Bir medya kuruluşunun yönetimine dışarıdan müdahale, hem kurum içi işleyişi hem de halkın haber alma ayrıcalığını etkileyebilecek nitelikte olduğundan, hukuki süreç boyunca bağımsız denetim ve adil yargılama beklentisi öne çıkıyor.

Muhalefetin mesajı: Korku siyasetine izin vermeyeceğiz

Özgür Özel’in açıklaması, muhalefetin yaygın söylemini özetliyor: Siyasi alanda ve sivil toplumda söz söyleme kapasitesini kısıtlamaya yönelik hamlelerin toplum üzerinde korku etkisi yaratma hedefi taşıdığı savunuluyor. Özel’in çağrısı, sadece TELE1’e destek değil; basın, sanat, iş dünyası ve sivil toplumun genel korunması çerçevesinde geniş bir dayanışma çağrısı içeriyor.

Ne beklenmeli?

Kısa vadede, ilgili tarafların hukuki itirazları, TMSF’nin yönetimsel kararları ve kanaldaki yayın akışına ilişkin değişiklikler gündemin başında olacak. Uzun vadede ise dava süreçleri, olası temyizler ve yargı kararları medyanın bağımsızlığı açısından belirleyici olacak. Sivil toplum kuruluşları ve meslek örgütleri muhtemelen süreci yakından takip edecek ve gerekirse hukuki destek sağlayacak.


Ne olmuştu?

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturma kapsamında TELE1’in genel yayın yönetmeni hakkında iddialar yöneltildi; soruşturma kapsamında alınan tedbirler sonucunda Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) televizyonun yönetimine kayyım atadı. Kayyım ataması sonrası kanal yönetiminde ve yayın akışında değişiklikler yaşandı; muhalefet ve gazetecilik çevreleri kararı ifade ve basın özgürlüğüne müdahale olarak değerlendirip tepki gösterdi. CHP lideri Özgür Özel, sosyal medya üzerinden yayınladığı açıklamada kararı sert biçimde eleştirdi ve TELE1 emekçilerine destek çağrısında bulundu.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir