1. Haberler
  2. Genel
  3. DEM Parti’den TELE1’e destek: “Kayyum darbedir, susturamazsınız”

DEM Parti’den TELE1’e destek: “Kayyum darbedir, susturamazsınız”

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Vanhaber24 — DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan, TELE1’e kayyum atanmasını “basın özgürlüğüne açık bir darbe” olarak nitelendirerek iktidara “Bu uygulamalara son verin” çağrısı yaptı.


“Basın özgürlüğüne doğrudan bir darbe”

TELE1 televizyonuna Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) tarafından kayyum atanmasına yönelik tepkiler büyüyor. DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan ve Hakkari Milletvekili Vezir Parlak, kanalın Ankara’daki ofisini ziyaret ederek çalışanlara destek mesajı verdi.

Ziyaret sırasında basın mensuplarına konuşan Doğan, kayyum kararını “basın özgürlüğüne, haber alma hakkına ve düşünce özgürlüğüne doğrudan bir darbe” olarak nitelendirdi.

“Ekran karartmak, gazetecileri gözaltına almak, kanallara kayyum atamak… Bunlar gazeteciliği susturmak için yıllardır deneniyor. Ama halkın haber alma hakkını hiçbir güç engelleyemez,” dedi.


“Kayyum uygulaması artık televizyonlara uzandı”

Doğan, açıklamasında Türkiye’deki kayyum uygulamalarının artık yerel yönetim sınırlarını aştığını vurguladı.

“Belediyelerden başlayan kayyum uygulamaları il ve ilçe kongrelerine kadar uzandı. Şimdi sıra televizyonlara geldi. Bu, Türkiye’deki demokrasi yoksunluğunun açık göstergesidir. Hakikatleri gizleyemez, susturamazsınız.”

DEM Parti Sözcüsü, kayyum kararının yalnızca TELE1’e değil, halkın doğru bilgiye ulaşma hakkına yönelik bir saldırı olduğunu belirterek, “Bu sürdürülebilir bir uygulama değil. Çünkü hakikat, baskıyla değil, özgür basınla ortaya çıkar,” dedi.


“Gazetecilik suç değildir”

Doğan, iktidara çağrısında basın özgürlüğüne yönelik sistematik baskıların Türkiye’nin demokratik geleceğine zarar verdiğini söyledi:

“Gazetecilik mesleğini kriminalize ederek, adeta bir suç hâline getirmeye çalışıyorlar. Bu ülkede yıllardır deneniyor ama ne gazeteciler sustu ne de halkın habere erişme hakkı ortadan kalktı. Çünkü bu toplumun belleğinde güçlü bir direniş var.”

Ziyarette bulunan Hakkari Milletvekili Vezir Parlak da basına yönelik baskıların kabul edilemez olduğunu belirterek, “Bu ülkede demokrasi ancak ifade özgürlüğüyle güçlenir. TELE1’e yapılan uygulama tüm topluma verilmiş bir gözdağıdır,” ifadelerini kullandı.


Dayanışma çağrısı: “Toplumsal muhalefeti susturamayacaksınız”

Kanal çalışanlarıyla bir araya gelen Doğan ve Parlak, dayanışma mesajları verirken, medya üzerindeki baskılara karşı birleşik mücadele çağrısında bulundu.

“Bugün burada TELE1 çalışanlarıyla yan yanayız. Bu sadece bir kanalın değil, tüm demokratik kamuoyunun meselesidir. Gazetecilere yönelik her baskı, halkın sesi olan herkesedir.”

Ziyaretin ardından açıklama yapan Doğan, gazeteci Ercüment Akdeniz’in tahliyesine sevinç duyduklarını ancak hemen ardından yeni operasyonların başladığını hatırlatarak, “Birini tahliye ederken diğerini gözaltına almak, hukuk devletiyle bağdaşmaz,” dedi.


“Suç icat ederek gazetecilik engellenemez”

Doğan, iktidarın basını susturmak için sürekli yeni yargı süreçleri yarattığını belirtti:

“Suç icat ederek ne bir mesleği ortadan kaldırabilirsiniz, ne de bu mesleğe sahip çıkanları susturabilirsiniz. Halkın haber alma hakkı, anayasal bir haktır. Bu hakkı ihlal edenler demokrasi tarihine kara bir leke olarak geçecektir.”


“Bu ülkenin belleğinde dayanışma var”

DEM Parti sözcüsü açıklamasını şu sözlerle sonlandırdı:

“Toplumsal muhalefeti bölme girişimleri sonuç vermeyecek. Bu ülkenin belleğinde dayanışma var. Bu baskı günleri elbet geride kalacak. Çünkü bu toplum, baskılardan değil, direnişten beslenir.”

Kanal çalışanları ise yapılan ziyaretten duydukları memnuniyeti dile getirerek, “Basın özgürlüğü için verilen her dayanışma, karanlığa karşı bir ışık yakmaktır,” ifadelerini kullandı.


Ne olmuştu?

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen “casusluk” soruşturması kapsamında TELE1 televizyonuna operasyon düzenlenmiş, Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ gözaltına alınmıştı. Aynı günün akşamında, kanala Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) tarafından kayyum atanmış, Yeni Şafak’ın eski yazarı İbrahim Paşalı geçici yönetici olarak görevlendirilmişti.

Savcılık, kayyum atamasına gerekçe olarak “kanalın suç işlenmesinde kullanıldığı” iddiasını öne sürerken, muhalefet partileri ve gazetecilik örgütleri bu kararı “basın özgürlüğüne doğrudan müdahale” olarak değerlendirdi.
DEM Parti, CHP ve meslek örgütleri karara karşı hukuki sürecin takipçisi olacaklarını açıkladı.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir