1. Haberler
  2. Sağlık
  3. Türkiye’de “3’lü salgın” alarmı: Uzmanlardan kritik uyarı

Türkiye’de “3’lü salgın” alarmı: Uzmanlardan kritik uyarı

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Havalar değişti, virüsler güç kazandı

Son haftalarda Türkiye genelinde solunum yolu enfeksiyonlarında belirgin bir artış yaşanıyor. Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Şevket Özkaya, bu durumun yalnızca mevsimsel bir geçiş olmadığını, aynı anda üç farklı virüsün etkisiyle “3’lü salgın” tablosunun ortaya çıktığını söyledi.

Özkaya’ya göre bu tablo, hem yetişkinler hem de çocuklar için dikkat edilmesi gereken yeni bir dönemi işaret ediyor. “Sonbahar ve yaz karışımı bir iklimin etkisiyle gün içerisinde ani sıcaklık değişimleri yaşanıyor. Bu durum bağışıklık sistemini zayıflatıyor. Grip benzeri belirtilerle başlayan hastalıklar üç farklı virüsün etkisiyle uzayabiliyor,” dedi.


Üç virüs aynı anda dolaşımda

Uzmanlara göre, son haftalarda toplumda etkisini artıran üç ana virüs bulunuyor:

  • İnfluenza (grip virüsü),

  • Kovid-19’un yeni varyantı,

  • RSV (Respiratuar Sinsityal Virüs).

Prof. Dr. Özkaya, bu üç virüsün aynı anda yayılmasının hastalık seyrini karmaşıklaştırdığını belirterek, “Bu tabloya tıp literatüründe ‘triple epidemic’, yani üçlü salgın diyoruz. Klasik bir grip vakası gibi başlayan rahatsızlıklar uzun sürüyor, hastalar tam iyileşmeden yeniden enfekte olabiliyor,” ifadelerini kullandı.


“Frankenstein varyantı” Türkiye’de de görüldü

Kovid-19’un “Frankenstein varyantı” olarak adlandırılan yeni türünün Türkiye’de de tespit edildiğini açıklayan Özkaya, bu varyantın yüksek bulaşıcılığa sahip olduğunu belirtti.
“Bu varyant mevcut hastalar arasında ağır seyir göstermiyor ancak hızlı yayılma potansiyeli taşıyor. Avrupa ve Asya’da kısa sürede etkisini artırdı; Türkiye’de de görülmeye başlandı,” diyen Özkaya, özellikle kalabalık ortamlarda dikkatli olunması gerektiğini söyledi.


Zatürre riski arttı

Özkaya, grip ve Kovid-19’un akciğerlere inerek zatürreye neden olabileceğine dikkat çekti. Bu nedenle son haftalarda hastanelerde yatış oranlarının da yükseldiğini aktardı:
“Özellikle ileri yaşta, kronik hastalığı bulunan bireylerde bu virüsler ciddi solunum yetmezliklerine yol açabiliyor. Zatürre riskine karşı erken tanı ve dinlenme hayati önem taşıyor.”


Ne tam hasta ne tam sağlıklı bir dönem

Uzman, son dönemdeki hastalıkların genellikle ayakta atlatılsa da bulaş zincirinin sürdüğünü belirterek şu ifadeleri kullandı:
“İnsanlar iyileştiğini zannediyor ama virüsü hâlâ taşıyor. Hastalık tam geçmeden günlük yaşama dönülüyor. Böyle olunca toplumda ne tam hasta ne de tam sağlıklı bir dönem yaşanıyor. Bu durum bulaş zincirini uzatıyor.”

Özkaya, öksürük ve nefes darlığı gibi şikayetleri uzun süren kişilerin mutlaka doktora başvurması gerektiğini vurguladı. “Hastalar, geçmeyen öksürüğü önemsemeli. Akciğer röntgeniyle kontrol edilmeden ‘geçer’ denmemeli. Erken tanı, zatürreye ilerlemeden müdahale şansını artırır.”


Kimler risk altında?

Sağlık uzmanlarına göre “3’lü salgın”ın en fazla etkilediği gruplar;

  • Yaşlılar,

  • Kronik rahatsızlığı bulunanlar,

  • Çocuklar ve bebekler.

Özellikle RSV virüsünün küçük çocuklarda ağır seyir gösterebileceğini belirten Prof. Özkaya, ebeveynleri dikkatli olmaya çağırdı. “Çocuklarda ani ateş, hırıltılı solunum, iştahsızlık ve öksürük belirtileri varsa mutlaka sağlık kuruluşuna başvurulmalı,” dedi.


Korunma yolları: Basit ama etkili önlemler

Uzmanlara göre virüslerin yayılımını önlemenin ilk adımı, basit hijyen kurallarına uymak:

  • El yıkama alışkanlığını artırmak,

  • Kalabalık kapalı ortamlardan kaçınmak,

  • Hastalık belirtisi olan kişilerin evde istirahat etmesi,

  • Maske ve havalandırmaya özen göstermek,

  • Aşı takvimini tamamlamak.

Prof. Özkaya, “Bu tedbirler bireysel gibi görünse de toplumsal sağlık açısından büyük fark yaratır. Virüsü kırmanın yolu bağışıklığı değil, bulaş zincirini kesmektir,” ifadelerini kullandı.


Sonuç: Tedbir kişisel değil, toplumsal bir sorumluluk

Sonbaharla birlikte gelen hava değişimleri, bu yıl mevsimsel hastalıkların daha uzun sürmesine neden oldu. Uzmanlara göre, toplumun büyük kısmı bu dönemde “sürekli yorgunluk ve halsizlik” şikayetleriyle karşı karşıya.

“Bu bir döngü; dikkat etmezsek her yıl aynı tabloyla yüz yüze geliriz,” diyen Özkaya, vatandaşların bilinçli davranmasının sağlık sisteminin yükünü hafifleteceğini söyledi.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir