Vanhaber24 – İstanbul’da geçtiğimiz yıl Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında yapılan eylemlerde gözaltına alınan 168 kadın hakkında iddianame hazırlandı. Kadınların, “Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet” ve “polise mukavemet” suçlamalarıyla yargılanmaları isteniyor.
Taksim ve Karaköy’de yapılan eylemler sonrası 11 ay sonra iddianame hazırlandı
25 Kasım 2024 tarihinde, Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü vesilesiyle Taksim Tünel ve Karaköy İskelesi çevresinde bir araya gelen kadınlar, “kadına yönelik şiddete karşı adalet” talebiyle yürüyüş yapmak istemişti. Polis müdahalesi sonucu çok sayıda kişi gözaltına alınmıştı.
Aradan geçen 11 ayın ardından, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianame, İstanbul 29. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi.
İddianamede yer alan bilgilere göre, 161 kadın hakkında “Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet” suçlamasıyla 3 yıla kadar, 7 kadın hakkında ise “2911 Sayılı Kanuna muhalefet” ve “polise mukavemet” suçlamalarıyla 6 yıla kadar hapis cezası talep edildi.
Polis şikayeti iddianamede yer aldı
Hazırlanan iddianamede iki polis memuru müşteki (şikayetçi) olarak yer aldı. Soruşturma sürecinde ifadelerine başvurulan polisler, eylem sırasında “ittirildiklerini ve yere düşürüldüklerini” iddia etti.
Kadın örgütleri ise eylemlerde barışçıl bir şekilde toplandıklarını, polisin orantısız güç kullandığını ve gözaltıların hukuka aykırı olduğunu savunmuştu.
25 Kasım Kadın Platformu: “Eylem barışçıldı”
25 Kasım Kadın Platformu, olayın ardından yaptığı açıklamada Tünel, Asmalımescit ve Beyoğlu’nun ara sokaklarında en az 168 kadının gözaltına alındığını duyurmuştu. Platform, söz konusu eylemlerin “barışçıl bir protesto hakkı” olduğunu vurgulayarak, kadınların şiddete karşı ses çıkarmasının suç haline getirilmemesi gerektiğini ifade etmişti.
Platform tarafından yapılan açıklamada, “Kadına yönelik şiddet her geçen gün artarken, buna karşı sesini yükselten kadınların cezalandırılmak istenmesi kabul edilemez” denildi.
Dava süreci başlıyor
Hazırlanan iddianame, İstanbul 29. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilerek dava sürecine geçildi. İlk duruşmanın önümüzdeki haftalarda görülmesi bekleniyor.
Kadın hakları savunucuları, davayı “ifade özgürlüğüne yönelik bir tehdit” olarak değerlendirirken, uluslararası insan hakları sözleşmelerinde güvence altına alınan barışçıl toplanma hakkının ihlal edilmemesi gerektiğini vurguluyor.
