Vanhaber24 – Van F Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan ağır hasta mahkûm Necdet Koç’un sağlık durumu her geçen gün kötüleşiyor. “Hayati riski yüksek” raporuna rağmen tahliye edilmeyen Koç’un, vücut ağırlığı 120 kilodan 50 kiloya kadar düştü. Ailesi, Koç’un cezaevinde kalamayacak durumda olduğunu belirterek bir an önce serbest bırakılmasını talep etti.
Cezaevinde geçirdiği üçüncü yılında durumu ağırlaştı
2022 yılının Kasım ayında gözaltına alınan ve çıkarıldığı mahkemece tutuklanan Necdet Koç (52), yargılama sonucunda ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmıştı. Tutuklanmadan önce 120 kilo olan Koç’a, cezaevinde bulunduğu süre içinde kas güçsüzlüğü, kas ağrısı ve timüs bezinde tümör gelişimi tanısı konuldu.
Van F Tipi Cezaevi’nde üç yılı aşkın süredir tutulan Koç’un, son aylarda yemek yemekte, konuşmakta ve hareket etmekte zorlandığı belirtildi.
Avukatlarının girişimleri sonucunda Van Eğitim ve Araştırma Hastanesi tarafından yapılan son tetkiklerde, Koç’un durumuna ilişkin “hayati tehlikesi yüksek” raporu hazırlandı. Raporda, “Hasta, en az altı ay boyunca tedavi gördüğü merkezde düzenli olarak takip edilmelidir. Altı ay ceza tehiri sonrasında yeniden değerlendirme yapılması uygundur.” ifadeleri yer aldı.
Mahkeme ek rapor talep etti, süreç uzadı
Buna karşın mahkeme, hastanenin verdiği raporu yeterli bulmadı ve “cezaevinde kalıp kalamayacağına dair kesin rapor” talep etti. Ancak aradan haftalar geçmesine rağmen bu talebe yanıt verilmedi. Sürecin uzaması, hem aile hem de insan hakları savunucularınca “hayati risk taşıyan bir ihmalkârlık” olarak değerlendiriliyor.
Cezaevi kaynaklarından alınan bilgilere göre Koç, artık kendi ihtiyaçlarını karşılayamıyor; yemek yiyemiyor, konuşmakta güçlük çekiyor ve günlük bakımını koğuş arkadaşlarının yardımıyla sürdürebiliyor.
Kardeşi: “Yemek yiyemiyor, konuşamıyor, felç geçiriyor gibi oluyor”
Koç’un kardeşi Cahit Koç, ağabeyinin durumuna dikkat çekerek şunları söyledi:
“Yemek yiyemiyor, elbiselerini yıkayamıyor, konuşmakta güçlük çekiyor. Gün geçtikçe daha da kötüye gidiyor. Kardeşim tutuklanmadan önce 120 kiloydu, şu anda sadece 50 kilo. Felç geçirmiş gibi oluyor. Bazen konuşabiliyor, bazen hiç konuşamıyor. Yutkunamadığı için cezaevi yemeklerini yiyemiyor. Tedavi süreci hakkında da bize hiçbir bilgi verilmiyor.”
Cahit Koç, ağabeyinin özel beslenme gereksinimi olduğunu belirterek, “Hastalığı nedeniyle yediği yiyecekler çok önemli. Ancak cezaevi koşullarında bu mümkün değil. Kardeşim artık ayakta duramıyor, yürüyemiyor, konuşamıyor. Hayatta kalması için bir an önce tahliye edilmesi gerekiyor.” dedi.
“70 yaşında bir insan gibi görünüyor”
Koç’un ailesi, tutuklunun dış görünüşünün de hastalığın etkisiyle ciddi biçimde değiştiğini söylüyor.
Cahit Koç, “Bu hastalıktan dolayı kardeşim artık 70 yaşında biri gibi görünüyor. Hastaneye yatırılarak tedavi edilmesi gerekiyor. Cezaevinde kalması, onun için ölüm riski anlamına geliyor.” ifadelerini kullandı.
Aile, avukatları aracılığıyla “ceza infazının ertelenmesi” talebinde bulundu ancak hâlâ bir sonuç alınamadı.
İnsan hakları örgütlerinden tepki
Hasta mahkûmların tahliye edilmemesi, Türkiye’de uzun süredir insan hakları örgütlerinin gündeminde.
İnsan Hakları Derneği (İHD) verilerine göre, Türkiye cezaevlerinde 600’ün üzerinde ağır hasta tutuklu bulunuyor ve bunlardan en az 60’ı yaşamını kendi başına sürdüremeyecek durumda.
İHD’nin daha önce yaptığı açıklamalarda, “hayati riski yüksek” raporu verilmesine rağmen tutukluların serbest bırakılmamasının “yaşam hakkı ihlali” anlamına geldiği vurgulanmıştı.
Uzmanlar da bu tür vakalarda “tedaviye erişim hakkının engellenmesinin” hem Türkiye Anayasası’na hem de Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne (AİHS) aykırı olduğunu belirtiyor.
Koç’un durumu endişe yaratıyor
Necdet Koç’un son aylarda hızla kilo kaybetmesi, yutkunma ve nefes alma zorlukları yaşaması, durumunun kritik aşamaya geldiğini gösteriyor. Cezaevi yönetimi, Koç’un tedavisinin “düzenli olarak sürdürüldüğünü” ifade ederken, ailesi ve avukatları “her an ölüm riski” olduğunu söylüyor.
Koç’un dosyası, önümüzdeki günlerde yeniden değerlendirilecek. Ancak sağlık raporuna rağmen hâlâ tahliye edilmemesi, Türkiye’deki hasta mahkûmların sağlık hakkı konusundaki tartışmaları yeniden gündeme taşıdı.
+
