1. Haberler
  2. Ekonomi
  3. Maaşlara Göz Diktiler: Yeni Emeklilik Sistemiyle Çalışanın Cebine Otomatik Kesinti Geliyor

Maaşlara Göz Diktiler: Yeni Emeklilik Sistemiyle Çalışanın Cebine Otomatik Kesinti Geliyor

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Vanhaber24 – Ekonomi |Resmî Gazete’de yayımlanan 2026 Yılı Cumhurbaşkanlığı Programı, milyonlarca çalışanın maaşına doğrudan dokunan yeni bir düzenlemeyi gündeme getirdi. “Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi (TES)” adıyla duyurulan uygulama, çalışanların maaşlarından zorunlu olarak kesinti yapılmasını öngörüyor. Hükümet, bu sistemi “ikinci basamak emeklilik modeli” olarak sunarken, emek örgütleri ve muhalefet çevreleri düzenlemeyi “zorunlu tasarruf adı altında yeni bir gelir transferi” olarak değerlendiriyor.


Zorunlu Kesinti Dönemi: Maaşlardan %3, İşverenden %1

2026’da yürürlüğe girmesi planlanan sistem, şu anda uygulanan Otomatik Katılım Sistemi (OKS)’nin genişletilmiş bir versiyonu.
Yeni düzenlemeyle birlikte:

  • Çalışan maaşlarından her ay %3 kesinti,

  • İşverenlerden ise %1 katkı yapılacak.
    Devlet, birikimlere %30 oranında teşvik ekleyecek.

Ancak işçiler açısından tablo o kadar parlak değil.
Zaten artan gıda, kira ve enerji fiyatları karşısında maaşları eriyen milyonlarca emekçi için bu düzenleme, “ek bir yük” anlamına geliyor.


Zamlar, İşsizlik ve Derinleşen Eşitsizlik

TÜİK verilerine göre 2025’te gıda enflasyonu %94’ü, konut kiraları %180’i aşmış durumda.
Asgari ücretin alım gücü her ay düşerken, genç işsizlik oranı %25’e yaklaştı.
Tam da bu ekonomik koşullarda getirilen TES, toplumun dar gelirli kesimlerinde “maaşa el konulduğu” duygusunu pekiştiriyor.

DİSK ve KESK gibi sendikalar, düzenlemeye tepki göstererek şu açıklamayı yaptı:

“Çalışanın cebinden zorla kesinti yaparak tasarruf yaratmak değil, gelir adaletini sağlamak gerekir. Emekçilerin maaşına göz dikmek, krizin faturasını yine halka ödetmektir.”


Emeklilik mi, Yeni Bir Fon Tuzağı mı?

Hükümetin “geleceğe yatırım” olarak sunduğu TES, zorunlu katılıma dayalı bir sistem olacak.
Katılımcılar en az 10 yıl boyunca sistemde kalacak,
60 yaşını doldurmadan tam çıkış hakkı elde edemeyecek.

Kısmi çekim için sadece bazı özel durumlar geçerli:

  • Evlilik (bir kez),

  • İşsizlik,

  • Ağır hastalık,

  • İlk konut edinimi.

Ekonomistler, sistemin Bireysel Emeklilik Sistemi’nin (BES) zorunlu hale getirilmiş hâli olduğuna dikkat çekiyor.
Yani çalışanlar rızaları olmadan maaşlarından kesilen parayı bir emeklilik fonunda tutmak zorunda kalacak.


Kıdem Hakları Güvence Altında Ama Endişe Büyük

Yetkililer, mevcut kıdem tazminatı haklarının korunacağını söylüyor.
Ancak işçiler arasında “bugün kıdem güvencesi, yarın fon devri” endişesi hakim.
Geçmişte benzer şekilde çıkarılan düzenlemelerde fonların siyasi amaçlarla kullanıldığı örnekleri hatırlatan sendikalar, yeni sistemin de “emekçinin birikimini iktidarın eline bıraktığını” ifade ediyor.


“Devlet Emekçinin Tasarrufuyla Açığını Kapatıyor”

Ekonomist Dr. Eren Aksoy, yeni sistemin makroekonomik etkilerine dikkat çekti:

“TES’in amacı, kamu borçlanmasını azaltmak ve tasarruf oranını yükseltmek. Ancak bunu çalışanın cebinden almak sosyal adaletle bağdaşmaz. Devletin mali açığı emekçiden değil, sermayeden karşılanmalıdır.”

Ekonomi yazarları da aynı noktaya parmak basıyor:
Bu düzenleme, maaşların satın alma gücünü düşürürken, sermaye gruplarının fonlar üzerinden yeni bir yatırım alanı elde etmesine yol açacak.


Zorunlu Katılım, Sınırlı Haklar

Çalışanlar sisteme otomatik dahil olacak.
İlk etapta “karma TES” modeline katılım zorunlu.
Daha sonra isteğe bağlı sisteme geçiş yapılabilecek.

Ancak sistemden erken çıkış hakkı yok.
Sadece ölüm, maluliyet ya da emeklilik halinde fon ödemesi yapılacak.
Bu yönüyle TES, çalışan üzerinde uzun vadeli bir mali kontrol mekanizması yaratıyor.


“İkinci Emeklilik” Söylemi Gerçeği Yansıtıyor mu?

Hükümet, TES’i “ikinci emeklilik maaşı” olarak tanıtsa da, ekonomistler uyarıyor:
Fon getirileri piyasa koşullarına bağlı olacağı için hiçbir garanti bulunmuyor.
Yani çalışanın 30 yıl boyunca ödediği kesintiler, enflasyon ve kur farkı karşısında eriyebilir.

Bir kamu çalışanı durumu şöyle özetliyor:

“Bir yandan zamlar altında eziliyoruz, diğer yandan maaştan kesinti yapıyorlar. İkinci emeklilik değil, ikinci sömürü sistemi bu.”


Emek Örgütlerinden Çağrı: “Gerçek Emeklilik Reformu, Gelir Adaletidir”

Emek ve meslek örgütleri, hükümete çağrıda bulunarak, “zorunlu kesinti yerine adil vergi sistemi” talep etti.
DİSK, yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:

“Emeklilikte refah, ücretlerde adaletle başlar. Asgari ücretlinin maaşına dokunmadan, zenginlerden alınmayan vergileri alın. Emekçinin hakkını fonlara değil, yaşamına yatırın.”


Sonuç: Adı Reform, Yükü Emekçinin Omzunda

TES, kâğıt üzerinde emeklilikte refah vadetse de, mevcut ekonomik tablo içinde bu düzenleme çalışanın cebine yeni bir yük getiriyor.
Artan enflasyon, düşen alım gücü ve işsizlikle boğuşan milyonlarca yurttaş için 2026, “zorunlu kesinti yılı” olmaya aday.


SEO Etiketleri:

Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi, TES, Maaş Kesintisi, Ekonomik Kriz, Enflasyon, İşsizlik, Emek, Eşitsizlik, Hükümet Programı, 2026 Cumhurbaşkanlığı Programı, Bireysel Emeklilik, Kıdem Tazminatı, Vanhaber24

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir