1. Haberler
  2. Ekonomi
  3. Kadın Girişimciler Büyüyor: “Günde 16 Saat Çalışıyoruz ama Yine de Yetmiyor”

Kadın Girişimciler Büyüyor: “Günde 16 Saat Çalışıyoruz ama Yine de Yetmiyor”

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Türkiye’de kadın girişimcilerin sayısı her geçen yıl artsa da, finansal kaynaklara erişim, toplumsal önyargılar ve iş-aile dengesi hâlâ en büyük engeller arasında. BBC Türkçe’ye konuşan kadın girişimciler, “Başarılı olabilmek için erkeklerden iki kat fazla çalışmak zorundayız” diyor.


Kadın girişimcilerin oranı yüzde 18’e yükseldi

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın TÜİK verilerinden derlediği rapora göre, Türkiye’de kadınların toplam girişimciler içindeki oranı 2002’de yüzde 13 iken, 2024’te yüzde 18’e yükseldi.
Bu artış umut verici olsa da, hâlâ her beş girişimciden yalnızca biri kadın.
Türkiye genelinde 1,2 milyon kadın girişimci bulunurken, erkek girişimci sayısı 5,5 milyonu aşıyor.

Uzmanlara göre bu fark, sadece ekonomik değil; toplumsal cinsiyet eşitsizliği ve yatırım ekosistemindeki yapısal sorunlardan da kaynaklanıyor.


Zehra Çataltepe: “Yapay zekâyı mucize gibi görmüştüm”

Kadın girişimciler arasında en dikkat çeken isimlerden biri, yapay zekâ girişimi TAZI’nin kurucu ortağı Zehra Çataltepe.
Bilgisayar mühendisliği eğitimi aldığı yıllarda “yapay zekâ” kavramıyla ilk kez tanışan Çataltepe, bugün finans kurumlarına veri analitiğiyle karar alma desteği sağlayan bir platform yönetiyor.

Eşi Tanju Çataltepe ile birlikte 2015’te İstanbul Teknik Üniversitesi Arı Teknokent’te kurduğu şirketi, kısa sürede uluslararası pazarlara taşıdı.
Çataltepe, Silikon Vadisi’ni merkez olarak seçme nedenini şöyle açıklıyor:

“San Francisco’da her kafede insanlar yatırım ve iş ortağı arıyor. Teknolojinin kalbi orada atıyor.”

Ancak kadın girişimciliğin hâlâ zorlu bir yol olduğunu vurguluyor:

“Girişimci olmak günde bazen 16 saat çalışmayı gerektiriyor. Kadınların bunu başarabilmesi için güçlü bir destek ağına ihtiyacı var. Ben ailemin desteğiyle bunu yapabildim.”


“Yatırımcılar erkeklere daha fazla güveniyor”

Oxford Üniversitesi Girişimcilik Merkezi’nin akademik direktörü Dr. Pınar Özcan, kadın girişimcilerin karşılaştığı en büyük engelin “yatırım bulmak” olduğunu söylüyor.

“Kadınlar genellikle erkek yatırımcılardan fon bulmak zorunda kalıyor. Bu da doğal bir güç dengesizliği yaratıyor. Kadınların fikirleri bazen hazır değilmiş ya da yeterince iddialı değilmiş gibi algılanıyor.”

Özcan’a göre bu durum yalnızca Türkiye’ye özgü değil; ancak Türkiye’de finansman kaynakları sınırlı olduğu için kadınlar çok erken pes etmek zorunda kalıyor.

Ayrıca yatırımcıların da çoğunlukla erkek olması, kadın girişimcilerin fikirlerinin daha az ciddiye alınmasına yol açıyor.


KAGİDER: “Kadınlar sürekli kendini ispat etmek zorunda bırakılıyor”

Türkiye Kadın Girişimcileri Derneği (KAGİDER), kadınların iş dünyasında “olağanüstü başarı” göstermek zorunda bırakıldığını belirtiyor.
Dernek açıklamasında şu ifadelere yer veriliyor:

“Kadınlar aynı işi yapan erkeklere göre daha fazla sorgulanıyor. İş dünyasında var olabilmek için sürekli kahramanlık sergilemek zorunda kalıyorlar. Oysa asıl destek, herkesle eşit koşullarda rekabet edebilmekten geçiyor.”


Kadınların yaşadığı en büyük sorun: Sermaye ve önyargı

Halkbank’ın 400 kadın girişimciyle yaptığı araştırma, kadınların en büyük zorluğunun sermaye bulmak olduğunu ortaya koydu.
Bunu aile-iş yaşamı dengesizliği, cinsiyet temelli önyargılar ve mevzuat bilgisi eksikliği izliyor.

Araştırmaya katılan kadınların çoğu, girişimlerinin ilk iki yılında finansal zorluk nedeniyle küçülmek ya da kapanmak zorunda kaldıklarını ifade etti.


“Kadın girişimciler için destek mekanizmaları güçlendirilmeli”

Uzmanlar, kadın girişimciliğin artırılması için fonlara erişimin kolaylaştırılması, mentorluk programlarının yaygınlaştırılması ve kreş-destek politikalarının güçlendirilmesi gerektiğini vurguluyor.

Dr. Pınar Özcan’a göre, girişimcilik bir fikir değil, bir ekosistem işi:

“Bir fikriniz olabilir ama onu geliştirecek, finanse edecek ve pazara taşıyacak bir ağınız yoksa, o fikir yaşama şansı bulamaz.”


Kadın girişimcilik bir maraton

Kadın girişimcilerin çoğu, girişimcilik sürecini bir “dayanıklılık testi” olarak tanımlıyor.
Zehra Çataltepe, “Girişimcilik %90 başarısızlık ihtimali olan bir iş ama önemli olan pes etmemek” diyor.
Oxford’dan Özcan ise süreci şu sözlerle özetliyor:

“Başarılı girişimciler genellikle ilk ya da ikinci denemelerinde değil, üçüncü veya dördüncüde başarılı olurlar. Girişimcilik bir sprint değil, maratondur.”

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir