Bahçeli’den İmralı Çıkışı: “Komisyon Öcalan’la Görüşmeli…Süreç Güçlenir”

Vanhaber24 – Ankara. Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin Meclis grup toplantısında yaptığı konuşmada, Meclis’te kurulan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun İmralı’ya giderek Abdullah Öcalan ile görüşmesi gerektiğini söyledi. Bahçeli, bu temasın “Terörsüz Türkiye” hedefi doğrultusunda süreci güçlendireceğini belirtti.

“Komisyon İmralı’ya Gitmeli”

Bahçeli, son haftalarda Türkiye’de yeniden gündeme gelen “barış süreci” tartışmalarına değinerek, Meclis’te kurulan komisyonun görev alanını genişletmesi gerektiğini savundu.

“Meclis’te kurulan Komisyon’dan seçilecek milletvekillerinin İmralı’ya giderek ilk ağızdan ve ilk elden ihtiyaç duyulan mesajları alması süreci çok daha güçlendirecektir.
Milliyetçi Hareket Partisi böylesi bir heyete katılmaya hazırdır.”

Bahçeli’nin bu açıklaması, MHP’nin bugüne kadar sergilediği “sert güvenlik politikası” çizgisinin ardından gelen en dikkat çekici İmralı değerlendirmesi olarak öne çıktı.

“İmralı Sözünü Tuttu”

Konuşmasının devamında Bahçeli, Abdullah Öcalan’ın önceki yıllarda verdiği mesajlara atıfta bulunarak, “İmralı bugüne kadar sözünü tutmuştur” dedi:

“Bir grup PKK’linin ülkemizden ayrılması, örgütün tamamen çekildiğini duyurması, ‘Terörsüz Türkiye’ hedefinde kayda değer gelişmelerin tezahür ettiğini göstermektedir.”

Bahçeli’nin bu ifadeleri, son haftalarda Selahattin Demirtaş’ın “kardeşlik yasası” çağrısına ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “milli birlik ve demokratik çözüm” vurgusuna paralel biçimde yorumlandı.

“Cumhur İttifakı’nda Kriz Yok”

Bahçeli, konuşmasında “Cumhur İttifakı’nda çatlak” iddialarına da yanıt vererek, ittifakın “Terörsüz Türkiye” hedefi etrafında tam mutabakat içinde olduğunu ifade etti:

“Milliyetçi Hareket Partisi ve Cumhur İttifakı arasında Terörsüz Türkiye hedefi etrafında ne bir görüş ayrılığı ne de siyasi bir ihtilaf asla söz konusu değildir. Maksadı bulanık çevrelerin bu süreci sabote etme çabaları yok hükmündedir.”

Bahçeli, ittifaka yönelik eleştirileri “niyet okuma ve provokasyon” olarak nitelendirdi:

“Biz çeliğe su verdikçe, biz vatan ve millet aşkında tek yürek oldukça, yarım porsiyon aydınlardan sosyal medya tetikçilerine kadar herkes papatya falı açıyor.”

“Dünya Yeni Bir Ortaçağa Sıkışmış Durumda”

Bahçeli, konuşmasının uluslararası bölümünde küresel krizleri değerlendirerek dünya düzeninin çöktüğünü söyledi.

“Çağımızın en büyük sorunu, tırmanan çatışmalar ve ekonomik kapışmaların yol açtığı huzursuzluk sarmalıdır. Dünya melez özellikli yeni bir ortaçağ kapanına sıkışmış vaziyettedir.”

İkinci Dünya Savaşı sonrası kurulan küresel sistemin artık sürdürülemez hale geldiğini vurgulayan Bahçeli, adaletin ve sağduyunun “karanlık güç mücadeleleri” altında kaybolduğunu ifade etti.

Gazze ve ABD Eleştirisi

Bahçeli, konuşmasında Gazze’deki katliamlara da değinerek ABD Başkanı Donald Trump’a sert ifadelerle yüklendi:

“ABD Başkanı’nın Gazze’deki ateşkesle ilgili kırılgan değil, çok sağlam sözleri de gerçeklerle bağını koparan hayal alemine dalan bir siyasetçinin bitmek bilmeyen hezeyanıdır.”

Bahçeli, Türkiye’nin Filistin meselesinde “ahlaki bir duruş” sergilediğini belirterek, “Gazze direnişi insanlığın onur mücadelesidir” dedi.

Süreç: Yeni Bir Müzakere Dönemi mi?

Bahçeli’nin “Komisyon İmralı’ya gitmeli” çıkışı, siyasi kulislerde yeni bir diyalog sürecinin sinyali olarak değerlendirildi.
Hükümete yakın kaynaklar, Meclis’te oluşturulan komisyonun, Kürt meselesinin demokratik çözümü için “doğrudan temas” seçeneklerini değerlendirdiğini ifade ediyor.

Analistler ise Bahçeli’nin çıkışını, “kontrollü bir siyasi normalleşme” arayışının parçası olarak yorumluyor.

Vanhaber24 Değerlendirmesi | “Sert Siyasetten Diyalog Zeminine”

Bahçeli’nin açıklamaları, Türkiye siyasetinde milliyetçi cephe ile çözüm odaklı söylem arasında yeni bir denge arayışına işaret ediyor.Edirne Cezaevi’nden gelen Demirtaş’ın “kar küreme makinesi” mektubu ve Bahçeli’nin “komisyon İmralı’ya gitmeli” çıkışı, iki farklı çizginin aynı anda “barışçıl çözüm” fikrini dillendirmeye başladığını gösteriyor.Siyasetin sert kutuplaşma ekseninden çıkıp yeniden diyalog zeminine yönelip yönelmeyeceği, önümüzdeki haftalarda Meclis Komisyonu’nun atacağı adımlarla netleşecek.