Vanhaber24 – Bursa.
Bursa’nın Yıldırım ilçesinde yaşayan 20 yaşındaki Arzu Khalılova, birlikte yaşadığı Azerbaycan uyruklu Salican Mehmet (27) tarafından vahşice öldürüldü. İki çocuğunun annesi olan genç kadın, 75 bıçak darbesiyle katledildi. Olayın ardından yakalanan fail, ifadesinde “çocuklara benim bakmamı istedi, sinirlendim” dedi.
Evden Çığlık Sesleri Geldi, Komşular İhbar Etti
Olay, dün öğleden sonra Değirmenlikızık Mahallesi 2’nci Birol Sokak’taki evde meydana geldi. Komşuların aktardığına göre, evden gelen çığlık sesleri üzerine polis ve sağlık ekipleri çağrıldı.
Olay yerine gelen ekipler, Arzu Khalılova’yı vücudunun çeşitli yerlerinden 75 kez bıçaklanmış halde buldu. Ağır yaralı olarak Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırılan Khalılova, tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı.
Fail: “Sinirlendim, mutfaktan bıçak aldım”
Cinayetin ardından elinde bıçakla yakalanan Salican Mehmet gözaltına alındı. Mehmet’in polisteki ifadesinde söylediği sözler, kadın cinayetlerinin geldiği noktayı gözler önüne serdi:
“Arzu alışverişe gidecekti. Çocuklara benim bakmamı söyledi. Sinirlendim. Aramızda tartışma çıktı. Mutfaktan aldığım bıçakla bıçakladım.”
Failin ifadesi, kadınlara yönelik şiddetin yalnızca bireysel öfke ya da “ani cinnet” değil, kadın üzerinde tahakküm kurma kültürünün sistematik bir yansıması olduğunu bir kez daha gösterdi.
Arzu 20 Yaşındaydı, İki Küçük Çocuğu Vardı
Yaklaşık 4 yıldır birlikte yaşadığı Salican Mehmet ile 3,5 ve 2 yaşında iki kız çocuğu bulunan Arzu Khalılova, genç yaşta hayatını kaybetti. Ailesi hastane önünde sinir krizi geçirdi.
Khalılova’nın cenazesi, Bursa Adli Tıp Kurumu’ndaki otopsi işlemlerinin ardından Değirmenlikızık Yeni Camii’nde kılınacak cenaze namazı sonrası toprağa verilecek.
Failin Sabıka Kaydı Kabardı
Salican Mehmet’in, daha önce birçok suçtan sabıkalı olduğu ortaya çıktı. Emniyet kayıtlarına göre Mehmet’in:
-
“Kasten yaralama”,
-
“Kullanmak için uyuşturucu bulundurma”,
-
“Ateşli Silahlar Kanununa muhalefet” suçlarından 8 ayrı kaydı bulunuyor.
Ayrıca, Arzu Khalılova ile birlikte yaşamaya başladığında hakkında “reşit olmayanla cinsel ilişki” suçundan da işlem yapıldığı tespit edildi.
Bir Kadın Daha Korunamadı
Türkiye’de kadın cinayetleri son yıllarda korkunç bir boyuta ulaştı. Kadın örgütleri, “önlenebilir ölümler” olarak nitelendirdikleri bu cinayetlerde, 6284 sayılı yasa ve İstanbul Sözleşmesi’nin uygulanmamasına dikkat çekiyor.
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun verilerine göre, yalnızca 2025 yılının ilk on ayında 243 kadın erkek şiddeti sonucu hayatını kaybetti.
Kadın hakları savunucusu hukukçu Av. Aslı Ertem, yaşanan bu olayın sıradanlaştırılmaması gerektiğini belirterek şu değerlendirmede bulundu:
“Bu tür vakalar öfke patlaması değil, erkek egemen sistemin kadın üzerindeki kontrol arzusunun sonucudur. Kadınların yaşam hakkı, devletin koruma yükümlülüğü altındadır. Bir kadının daha hayatını kaybetmesi, sistematik ihmallerin sonucudur.”
Toplumsal Şiddet Döngüsü
Uzmanlar, kadın cinayetlerinde artışın yalnızca hukuki değil, aynı zamanda ekonomik ve kültürel temelleri olduğunu belirtiyor. Artan işsizlik, yoksulluk, bağımlılık ve ataerkil normlar, şiddeti besleyen ana unsurlar arasında yer alıyor.
Sosyolog Dr. Leyla Yalın, “Kadınlar ekonomik olarak bağımsız olmadıkça, şiddet sarmalından çıkmaları güçleşiyor. Arzu Khalılova’nın ölümü, bireysel bir trajedi değil, toplumsal bir başarısızlıktır” ifadelerini kullandı.
Sonuç: Arzu’nun Adı, Kadınların Mücadelesinde Yaşayacak
Arzu Khalılova, 20 yaşında iki çocuğunun önünde bir erkek tarafından hayattan koparıldı. Olayın ardından kadın örgütleri sosyal medyada #ArzuKhalılovaİçinAdalet etiketiyle kampanya başlattı.
Bu vahşet, Türkiye’de kadınların hâlâ yaşam haklarını savunmak zorunda kaldığı bir dönemde, devletin koruma mekanizmalarının etkin uygulanmamasını bir kez daha gündeme getirdi.
