Vanhaber24 – Ankara Edirne F Tipi Cezaevi’nde tutuklu bulunan eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin son grup toplantısında yaptığı “İmralı’ya ziyaret” açıklaması sonrasında kaleme aldığı mektupla dikkat çekti. 4 Kasım 2025 tarihli mektupta Demirtaş, hem Bahçeli’yi hem de CHP Genel Başkanı Özgür Özel’i “cesaretlerinden dolayı kutlayarak” Türkiye’de yeni bir barış sürecinin önünü açacak birlik çağrısında bulundu.
“Bahçeli, cesur bir adım attı”
Demirtaş mektubuna şu sözlerle başladı:
“Sayın Devlet Bahçeli, bugünkü grup toplantısında cesurca tabuları yıkmış, korkulara teslim olarak barışın inşa edilemeyeceğini göstermiştir. Kendisini yürekten kutluyor, içtenlikle teşekkür ediyorum.”
Demirtaş, Bahçeli’nin açıklamasını “siyasi cesaret” olarak nitelendirirken, barış sürecine dair geçmişin hatalarıyla yüzleşilmeden ilerlemenin mümkün olmadığını vurguladı.
“Hep birlikte yepyeni bir sayfa açmaya çalışırken, geçmişin hatalarına takılıp kalırsak geleceğimizi de ipotek altına almış oluruz. Benim de hiçbir siyasetçinin de böyle bir lüksü yoktur.”
“Silahlar kesin ve kalıcı olarak ortadan kalkacak”
Demirtaş mektubunda, Kürt sorununun çözümünde “silahların tamamen devre dışı bırakılması” gerektiğini belirterek şu ifadeleri kullandı:
“Önce silahlar kesin ve kalıcı olarak ortadan çıkacak. Burası nettir. Çünkü Sayın Öcalan bu konuda net ve kararlıdır. Aynı şekilde Sayın Cumhurbaşkanı da sürecin arkasındadır.”
Bu sözlerle Demirtaş, hem İmralı’da tutulan Abdullah Öcalan’ın hem de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın mevcut barış sürecine olumlu yaklaştığını ima etti.
“Yeni şeyler söylemek hepimizin borcudur”
Demirtaş, mektubunun devamında siyaset kurumuna yönelik sorumluluk çağrısı yaptı:
“Halk bizden sorunların çözümünü bekliyor. Feraset ve cesaretle yeni şeyler söylemek, yeniyi inşa etmek hepimizin boynunun borcudur.”
Eski HDP lideri, Türkiye siyasetinde öfke ve kutuplaşmanın yerini diyalog ve sağduyunun alması gerektiğini belirterek, “Kimseye kırgınlığım, küskünlüğüm yok” dedi.
“Barış, önce barış”
Demirtaş, mektubunun son bölümünde barış sürecinin yalnızca siyasetle değil, toplumsal dayanışmayla mümkün olacağını belirtti:
“Geri kalan tüm sorunlarımızı demokrasinin imkan ve koşullarında yine hep beraber çözmeye gayret edeceğiz. Ama önce barış, önce barış.”
