Van’da 25 Kasım: Kadınlar güvende olmadıklarını söylüyor

Vanhaber24 — Türkiye’nin birçok kentinde olduğu gibi Van’da da 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü, yalnızca bir anma ya da farkındalık günü olarak değil, kadınların günlük yaşamlarında hissettikleri derin güvensizliğin bir yansıması olarak karşılık buluyor. Kentte art arda yaşanan şiddet vakaları ve kadın cinayetleri, kadınların günlük rutinlerini tamamen değiştirmiş durumda.

Kadınlar sokakta yürürken bile tedirgin

Vanlı kadınlarla yapılan görüşmeler, güvensizlik hissinin gündelik yaşamı doğrudan etkilediğini gösteriyor. Kadınların birçoğu:

• akşam saatlerinde dışarı çıkmamaya,

• tenha sokaklardan uzak durmaya,

• evlerine giderken yollarını değiştirmeye,

• çantalarında biber gazı taşımaya

başladığını anlatıyor.

Bu durumun temel nedenleri arasında yetersiz kamusal güvenlik, etkisiz denetim, caydırıcı olmayan cezalar ve medyaya yansıyan cinayet haberleri gösteriliyor.

“Yaşadığım şehirde kendimi güvende hissetmiyorum”

İsmini vermek istemeyen bir kadın, her gün yaşadığı kaygıyı şöyle anlatıyor:

“İşe gidip gelirken tedirgin oluyorum. Eve hızlı adımlarla ulaşmaya çalışıyorum. Akşam dışarı çıkmamaya özen gösteriyorum. Çantama biber gazı koydum. Tek dileğim kadınların ve çocukların özgürce yaşayabileceği bir şehir.”

Başka bir kadın ise kampüs çevresindeki güvenlik eksikliğine dikkat çekiyor:

“Artık herkese şüpheyle yaklaşıyorum. Tenha sokaklardan uzak duruyorum, biber gazı taşıyorum. Güvenlik görevlileri var ama işlevleri olduğunu düşünmüyorum.”

“Haberleri gördükçe tedirginliğim artıyor”

Şiddet haberlerinin yarattığı psikolojik baskı da kadınların ortak deneyimi hâline gelmiş durumda. Bir kadın, özellikle akşam saatlerinin kendisi için stres kaynağı olduğunu söylüyor:

“Haberleri izledikçe daha dikkatli olmam gerektiğini hissediyorum. Sokaklar daha iyi aydınlatılsa, güvenlik daha görünür olsa bile yine de endişe duyuyorum. Cezaların çok daha ağırlaştırılması şart.”

Bir başka kadın ise güvensizlik duygusunun görünenden daha derin olduğuna işaret ediyor:

“Yaşanan olaylar yeni değil, sadece daha görünür hâle geldi. Kendimi korumak için muşta taşımayı bile düşündüm. Güvenlik meselesi çok daha geniş bir çerçevede ele alınmalı.”

“Artık sürekli tetikteyim”

Son dönemde artan olayların hayatını tamamen değiştirdiğini söyleyen başka bir kadın, günlük rutinini şu sözlerle anlatıyor:

“Hiçbir yere rahatça gidip gelemiyorum. Gün içinde bile kulaklık takmamaya başladım çünkü arkadan biri yaklaşır mı diye tedirgin oluyorum. Akşamları dışarı çıkmayı bıraktım. Bu toplumun daha kararlı adımlara ihtiyacı var. Herkesin kendini güvende hissedeceği bir şehir istiyoruz.”

25 Kasım: Bir gün değil, bir mücadele alanı

25 Kasım, dünyanın dört bir yanında kadına yönelik şiddete karşı ortak mücadele günü olarak kabul ediliyor.
Vanlı kadınların anlattıkları ise bu mücadelenin:

• yalnızca sembolik günlerden,

• basit farkındalık çağrılarından,

• tek seferlik kampanyalardan

çok daha fazlasına ihtiyaç duyduğunu ortaya koyuyor.

Kadınların talebi net:

“Korkmadan yaşamak istiyoruz.”

Van’da kadınların aktardığı deneyimler; kamusal güvenlikten hukuk mekanizmalarına, sosyal hizmetlerden önleyici politikalara kadar çok boyutlu bir dönüşüm ihtiyacını gözler önüne seriyor.