Vanhaber24 – Hakkâri Yüksekova’da barış görüşmelerine dair açıklamalarda bulunan eski belediye başkanı ve aşiret lideri Ali İhsan Zeydan’ın koruculuk sistemine yönelik sözleri, kamuoyunda yankı uyandırdı. Ali İhsan Zeydan’ın “barış sürecinde korucuların geleceği belirsiz, eski PKK’liler korucuların arasına girip intikam alabilir” şeklindeki ifadelerine, Van Büyükşehir Belediyesi’ne kayyım atanması sonrası görevden uzaklaştırılan Abdullah Zeydan sert bir yanıt verdi.
Barış süreci tartışması: “Korucular tedirgin”
Medyascope’a konuşan Ali İhsan Zeydan, bölgede olası bir barış sürecinin korucular arasında ciddi tedirginlik yarattığını belirtti. Zeydan, “Korucular, eski PKK üyelerinin aralarına girerek geçmişten gelen husumet nedeniyle intikam alabilecekleri endişesi taşıyor. Aynı şekilde eski örgüt üyeleri de işsizlik ya da topluma uyum sağlayamama durumunda yeniden silaha dönebilir. Bu karşılıklı güvensizlik, barış sürecinin önündeki en önemli engel” ifadelerini kullandı.
Ayrıca Zeydan, koruculuk sisteminin “birden kaldırılmasının kaosa yol açabileceğini” savundu ve devletin bu konuda kademeli bir çözüm planı geliştirmesi gerektiğini dile getirdi.
Abdullah Zeydan’dan sert tepki: “Kan üzerinden beslenen ‘Beko’lar”
Bu açıklamaların ardından Abdullah Zeydan, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı paylaşımda isim vermeden Ali İhsan Zeydan’a sert sözlerle yüklendi:
“Belli ki barış ihtimali bile kan üzerinden beslenen ‘Bekoları’ rahatsız ediyor. Biz asil bir mücadele yürüten halkımızın yanında durmaktan onur duyarız. Bunun nasıl bir gurur olduğunu ‘Beko’lar bilemez. Halkımız bu anlayışları tüm seçimlerde sandığa ve tarihe gömmüştür. Bu barış karşıtlarına rağmen kadınlarla, gençlerle ve insanlarımızla birlikte barışı, kardeşliği ve özgürlüğü bu topraklarda mutlaka inşa edeceğiz.”
Zeydan’ın paylaşımı, kısa sürede sosyal medyada binlerce etkileşim aldı. Bölge halkından pek çok kişi, barışın önündeki toplumsal ve siyasal engellere dikkat çekerek Abdullah Zeydan’a destek mesajları paylaştı.
Uzmanlar ne diyor?
Siyaset bilimciler, yaşanan tartışmanın Kürt toplumundaki “barış korkusu” ve “güvenlik endişesi” arasındaki kırılgan dengeyi yeniden gündeme taşıdığına dikkat çekiyor. Bazı uzmanlara göre, geçmişte çözüm süreci deneyiminden olumsuz etkilenen korucu aileleri, olası yeni bir barış masasında dışlanma ya da güvenlik zafiyeti korkusu yaşıyor.
Ancak diğer görüşler, bu korkuların devlet politikalarının sonuçları olduğuna işaret ediyor. Bölgedeki birçok sivil toplum temsilcisi, koruculuk sisteminin kalıcı bir barış için “tasfiye edilmesi gerektiğini” savunuyor.
Toplumsal hafıza ve barışa dair endişeler
Kürt illerinde 1990’lı yıllardan bu yana uygulanan koruculuk sistemi, birçok köyde hem ekonomik bağımlılığa hem de toplumsal ayrışmaya neden oldu. Bu nedenle barış süreci gündeme geldiğinde, sistemin kaldırılması veya yeniden düzenlenmesi konusundaki tartışmalar derinleşiyor.
Hakkâri ve çevresinde yaşayan yurttaşlar, Zeydanlar arasındaki bu tartışmanın “sadece bir aile polemiği değil, Kürt toplumundaki barış algısının yansıması” olduğunu ifade ediyor.
Bir yurttaş, Vanhaber24’e yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“Biz savaşın değil barışın tarafıyız. Kim barıştan korkuyorsa, demek ki bugüne kadar savaştan kazanç sağlamış. Halk artık ölmek istemiyor, huzur istiyor.”
Sonuç: Barış söylemi yeniden tartışma yarattı
Ali İhsan Zeydan’ın açıklamaları ile Abdullah Zeydan’ın sert tepkisi, barış sürecine dair kamuoyundaki kırılgan umutları bir kez daha gündeme taşıdı. Bir yanda güvenlik endişesi yaşayan korucular, diğer yanda “barışın kaçınılmaz olduğunu” savunan siyasetçiler…
Tartışma, Kürt illerinde sadece siyasi bir mesele değil, toplumsal barışın kalıcı inşasında kimlerin rol alacağına dair bir sorgulama halini aldı.