1. Haberler
  2. Ekonomi
  3. Bakan Şimşek: “Enflasyon Düşecek” Dedi Ama Halk Aynı Fikirde Değil

Bakan Şimşek: “Enflasyon Düşecek” Dedi Ama Halk Aynı Fikirde Değil

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Vanhaber24 – Ekonomi | 31 Ekim 2025

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, 3 Kasım’da açıklanacak Ekim ayı enflasyon verileri öncesi dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Şimşek, “Gıdada yaşanan sert artışın nedeni zirai don ve kuraklık. Gelecek yıl baz etkisiyle hızlı bir düşüş olacak” dedi. Ancak emekçiler, pazar tezgâhlarında, kiralarda ve temel ihtiyaçlarda hissedilen enflasyonun resmi verilerden çok daha yüksek olduğunu söylüyor.


Bakan Şimşek: ‘Makro göstergeler test edildi ama ilerleme var’

Dünya Gazetesi’nin düzenlediği Küresel Ekonomi Zirvesi’nde konuşan Şimşek, ekonomi programının ikinci evresinde olduklarını belirterek şu ifadeleri kullandı:

“Program hem iç hem dış koşullarla test edildi. Bazı makro göstergeler istediğimiz gibi gitmiyor ama ilerleme var. Üçüncü evre haziran 2026’da olacak. Fiyat istikrarı ve yapısal dönüşüm tamamlanacak.”

Şimşek, son dönemde yeniden tırmanan fiyat artışlarına rağmen “dezenflasyon süreci devam ediyor” dedi.


‘Gıdada 20 yıllık ortalamanın üç katı artış yaşandı’

Bakan Şimşek, özellikle gıda fiyatlarındaki sert yükselişi doğal faktörlerle açıklayarak sorumluluğu piyasadan çok doğaya yöneltti:

“Gıdada hızlı artışta zirai don ve kuraklık etkisi çok yüksek. Ağustos ve eylülde 20 yıllık ortalamaların 3 katı enflasyon oldu. Gelecek yıl kuraklık olmazsa baz etkisiyle hızlı bir düşüş olacak.”

Ancak ekonomistler, baz etkisiyle düşen enflasyonun, hayat pahalılığının azalması anlamına gelmediğini vurguluyor.


Sokaktaki vatandaş: ‘Düşen fiyat değil, düşen sabrımız’

Vanlı bir emekli, Vanhaber24’e yaptığı açıklamada Şimşek’in sözlerini ironik bir dille değerlendirdi:

“Her ay pazara gidince yeni bir rekor görüyoruz. Fiyatlar uçtu, maaş eridi. Hangi düşüşten bahsediyorlar? Düşen tek şey bizim sabrımız.”

Bir üniversite öğrencisi ise artan eğitim ve barınma maliyetlerine dikkat çekti:

“Bakan ‘kira enflasyonunda düşüş var’ diyor ama Van’da 15 bin liranın altında ev yok. Bu rakamlar kime göre, hangi şehirde?”


‘Program başarılı’ diyen hükümete karşı uzmanlar uyarıyor

Ekonomist Dr. Candan Yalçın, Şimşek’in açıklamalarını değerlendirdi:

“Bakanlık verilerinde başarı gibi görünen tablo, sahada hissedilmiyor. Türkiye’de enflasyon yapısal. Ücret politikası, vergi yükü ve enerji zamları çözülmeden hiçbir baz etkisi kalıcı bir iyileşme yaratamaz.”

Uzmanlara göre, iktidarın “disiplinli maliye politikası” olarak sunduğu adımlar, aslında tüketiciye daha az harcama ve daha fazla vergi yükü anlamına geliyor.


Vergi artışları yine yolda

Şimşek konuşmasında, önümüzdeki dönemde vergi artışlarının hedef enflasyonun altında tutulacağını söylese de, bu açıklama “yeni zamların” habercisi olarak yorumlandı:

“Vergi artışlarını hedef enflasyonun altında belirlemeye çalışacağız, Merkez Bankası’na destek vereceğiz. Reel ekonomi için en kötüsü geride kaldı.”

Ancak kamuoyunda hâkim görüş farklı:
Enerji, ulaşım ve eğitim harcamalarındaki son artışlar, vatandaşı “daha kötüsü yeni başlıyor” endişesine sürüklüyor.


“Altın hariç cari açık kalmadı” iddiası tartışma yarattı

Bakan Şimşek ayrıca, cari açık konusunda da iddialı konuştu:

“Altın hariç cari açık sorunumuz kalmadı. Türkiye rezerv yeterliliğini sağladı, KKM Aralık sonunda sonlanacak, büyük bir riskten kurtulmuş olacağız.”

Ancak eleştirmenler, bu söylemin gerçeği tam yansıtmadığını savunuyor.
Ekonomist Yusuf Erdoğan, “Altın hariç” ifadesinin istatistiksel bir makyajlama olduğuna dikkat çekerek şunları söyledi:

“Altın, enerji ve ithalat kalemlerini dışarıda bırakınca elbette tablo iyi görünür. Ama vatandaş mutfakta, pazarda, faturada bu ‘altın hariç’ enflasyonu ödemeye devam ediyor.”


Gerçek Enflasyon: TÜİK mi, Market mi?

Resmî verilere göre enflasyon yüzde 68 seviyelerinde seyrediyor. Ancak ENAG gibi bağımsız kuruluşlar, yıllık enflasyonu %130’un üzerinde hesaplıyor.
Aradaki fark, kamuoyunda güven erozyonunu derinleştiriyor.

Vanlı bir market esnafı ise tabloyu şöyle özetliyor:

“Biz her hafta etiketi değiştiriyoruz. Her gün zam geliyor. Bakan bey ‘en kötüsü geçti’ diyor ama biz her sabah yeni bir kötülüğe uyanıyoruz.”


“Program değil, sabır testi”

Hükümetin “ikinci evre” olarak tanımladığı yeni ekonomik program, toplumun geniş kesimleri tarafından bir “sabır testi” olarak görülüyor.
Kamuoyu, 2026’daki “üçüncü evre”ye ulaşmadan önce temel ihtiyaçlara ulaşmakta zorlanıyor.

Ekonomik kriz, sadece rakamlarda değil, mutfakta, evde, okulda kendini hissettiriyor.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir