Vanhaber24 – Londra.
İngiltere’nin kamu yayıncısı BBC, geçtiğimiz yıl yayımlanan “Trump: İkinci Bir Şans?” adlı belgeselde 2021 Kongre baskınına ilişkin görüntülerin manipüle edilmesi nedeniyle resmî özür yayımladı. Belgeselde, dönemin ABD Başkanı Donald Trump’ın konuşmalarının bağlamından koparılarak birleştirildiği ve izleyicide “doğrudan şiddet çağrısı” algısı yaratıldığı ortaya çıktı.
“Yanıltıcı bir montaj yapıldığı kabul edildi”
BBC Yönetim Kurulu Başkanı Samir Shah, İngiltere Parlamentosu Kültür, Medya ve Spor Komitesi’ne gönderdiği mektupta, belgeselde yapılan montajın “yanıltıcı bir izlenim” doğurduğunu itiraf etti:
“Değerlendirmemiz sonucunda, Trump’ın konuşmasının kurgulanma şeklinin doğrudan şiddet çağrısı yapıldığı izlenimini verdiğini kabul ediyoruz. BBC olarak bu yanlış değerlendirme için özür diliyoruz.”
Belgeselde, Trump’ın 6 Ocak 2021’deki miting konuşmasının iki farklı bölümünün birleştirildiği, buna karşılık barışçıl protesto çağrılarının ise kesildiği tespit edildi.
500’ün üzerinde şikâyet geldi
Olay, eski BBC çalışanı ve Yayın İlkeleri Kurulu danışmanı Michael Prescott’un hazırladığı bir iç notun sızdırılmasıyla ortaya çıktı.
Sızdırılan belge sonrasında BBC’ye 500’den fazla şikâyet ulaştı. Prescott’un raporunda, belgeselde yapılan kurgu değişikliğinin etik ihlal oluşturduğu ve BBC’nin “editoryal tarafsızlık ilkesini” zedelediği belirtildi.
Shah, tüm iddiaları kabul etmediğini ancak “BBC’nin haber sakladığı” yönündeki suçlamaların doğru olmadığını söyledi.
The Telegraph: İki farklı konuşma birleştirildi
İngiliz gazetesi The Telegraph, 3 Kasım tarihli haberinde, skandalın detaylarını kamuoyuna duyurdu.
Gazeteye göre, belgeselde Trump’ın Kongre baskını öncesinde yaptığı iki ayrı konuşma, tek bir konuşmaymış gibi montajlandı.
Ayrıca Trump’ın “barışçıl protesto” çağrısı yaptığı cümleler belgeselden çıkarılarak, yerine “Kongre’ye yürüyün ve savaşın” ifadeleri yerleştirildi.
Bu durum, hem İngiltere hem de ABD kamuoyunda ciddi tartışmalara yol açtı.
BBC’de istifa depremi
Belgesel sonrası yaşanan kriz, BBC yönetiminde büyük sarsıntıya neden oldu.
Skandalın ardından BBC Genel Müdürü Tim Davie ve Haber Dairesi Üst Yöneticisi Deborah Turness görevlerinden istifa etti.
BBC tarihinde nadir görülen bu düzeydeki istifalar, kamu yayıncılığının “tarafsızlık” ilkesine yönelik tartışmaları yeniden gündeme taşıdı.
Trump: “BBC yakalandı”
ABD’nin eski Başkanı Donald Trump, olay sonrası yaptığı açıklamada BBC’yi sert sözlerle hedef aldı:
“BBC’deki en üst düzey kişiler bile, benim mükemmel 6 Ocak konuşmamı değiştirirken yakalandıkları için istifa etti ya da kovuldu.”
Trump, BBC’nin özrünü “hakikatin sonunda galip geldiğinin kanıtı” olarak yorumladı ve medya kuruluşlarını “yalan haber üretmekle” suçladı.
BBC için güven krizi mi?
İngiltere medyasında, BBC’nin itibarının “bir kez daha zedelendiği” yönünde değerlendirmeler yapılıyor.
Medya etik uzmanları, kamu yayıncılığının tarafsızlık ilkesinin politik kutuplaşma dönemlerinde daha fazla risk altında olduğunu belirtiyor.
Kriz, aynı zamanda Batı medyasında “Trump karşıtlığı üzerinden yapılan bilinçli kurguların etik sınırları” tartışmasını da yeniden alevlendirdi.
