Batman’ın Sason ilçesinde yer alan Cehennem Deresi çevresinde yapılan bir doğa yürüyüşü, bölgenin arkeolojik tarihinde yeni bir sayfa açtı. Köylüler tarafından tesadüfen fark edilen yeraltı camisi, içindeki sağlam mihrap, duvarlara gömülü olduğu belirlenen akustik küpler ve kimliği bilinmeyen büyük mezar yapısı ile uzmanları heyecanlandırdı.
Keşif, yapının daha önce hiçbir envanterde kayıtlı olmaması nedeniyle gizemini daha da artırıyor.
Kayalık yamacın altında gizli bir giriş: Bir oyuktan yeraltına açılan tünel
Sason’un Karameşe köyüne bağlı Gömek Yaylası’nda gezen köylüler, kayalık bir yamacın altında küçük bir giriş fark etti. Oyuktan içeri girildiğinde karşılarına çıkan mimari yapı şaşkınlık yarattı. İçeride:
-
Tamamen sağlam bir mihrap,
-
Duvar içine gömülü onlarca akustik küp,
-
Kimliği belirlenemeyen büyük bir mezar,
bulundu.
Uzmanlara göre bu küpler, sesin mekâna eşit yayılmasını sağlamak amacıyla erken dönem camilerde kullanılan ilkel akustik düzenekler olabilir.
Yeraltı camisine dair resmi bir kayıt bulunamadı
Batman Valiliği tarafından bölgede daha önce yapılan araştırmalarda çok sayıda kültürel kalıntı tespit edilmiş ve Batman Kültür Envanteri’ne işlenmişti. Ancak bu yeraltı camisine dair hiçbir kayıt bulunmuyor.
Yapının etrafında yapılan yüzey taramasında ise:
-
Aralarında çocuk mezarlarının da yer aldığı
-
Çok sayıda uzun mezar
bulunduğu belirlendi.
Bu durum, bölgenin geçmişte önemli bir yerleşim ya da kutsal alan olabileceğine işaret ediyor.
“Tarihin derinliklerinden çıkmış gibi” – Keşfe tanık olanların anlatımı
Yapıyı ilk görüntüleyen doğa yürüyüşçüsü Sabahattin Atalay, yaşadıkları şaşkınlığı şu sözlerle anlattı:
“Gömek Yaylası’nda yürürken köylüler bize kayalık altındaki küçük bir oyuk gösterdi. İçeri girdiğimizde karşımızdaki manzara adeta tarihin içinden çıkmış gibiydi. Mihrap sağlamdı, duvarlara gömülü küpler vardı. Bunların akustik amaçlı olduğunu öğrendim. Bir köşede de büyük bir mezar yer alıyordu. Dışarı çıkınca yaylaya yayılmış onlarca mezar daha gördük.”
Atalay, uzmanlardan aldığı ilk yorumlara göre yapının:
-
Orta Çağ – Erken İslam Dönemi,
-
Ya da daha eski bir kültüre
işaret ediyor olabileceğini aktardı.
Ancak kesin tarihleme için kapsamlı arkeolojik çalışma gerektiği vurgulandı.
Bölge arkeologlarının ilgisini çekti: Kazı çalışması gündeme gelebilir
Keşfin ardından Batman’daki arkeologlar bölgeye yönelmeye başladı. Yeraltı yapısındaki:
-
Mihrap mimarisinin özgünlüğü,
-
Çoklu mezar yapıları,
-
Akustik küplerin yoğunluğu,
bu alanın sıradan bir ibadethane değil, daha özel bir ritüel ya da yerleşim alanı olabileceği ihtimalini güçlendiriyor.
Bölgenin sit alanı ilan edilmesi ve bilimsel kazı çalışmalarının başlatılması için hazırlıkların yapılabileceği belirtiliyor.