VANHABER24– Siyasetçi Leyla Zana’ya dönük ırkçı ve cinsiyetçi küfürleri protesto eden Van (Wan) Emek ve Demokrasi Platformu, “Bu hafızanın tribünlerde yeniden dolaşıma sokulması açık bir provokasyon ve politik mesajdır” dedi.
Van (Wan) Emek ve Demokrasi Platformu, Bursaspor–Somaspor karşılaşmasında Kürt siyasetçi Leyla Zana’ya yönelik ırkçı ve cinsiyetçi söylemleri protesto etmek amacıyla basın açıklaması düzenledi. Van (Wan) Sanat Sokağı’nda yapılan açıklamada, “Leyla Zana onurumuzdur” pankartı açıldı.
Platform adına konuşan Figen Çolakoğlu, spor alanlarının uzun süredir yalnızca sportif rekabetin yaşandığı mekânlar olmaktan çıkarıldığını belirterek, “Türkiye’de futbol tribünleri, ırkçı, şoven, cinsiyetçi ve ayrımcı ideolojilerin yeniden üretildiği siyasal alanlara dönüştürülmüştür. Bu durum kendiliğinden değil; inkâr politikalarının, cezasızlık pratiğinin ve toplumsal kutuplaştırmayı derinleştiren siyasal dilin sonucudur” dedi.
“Yapılan münferit bir olay değil”
Bursaspor taraftarlarının sicilinin bu açıdan yeni olmadığını vurgulayan Çolakoğlu, daha önce Amedspor ile oynanan karşılaşmalarda 1990’lı yıllardaki faili meçhul cinayetleri ve zorla kaybetmeleri simgeleyen pankartların tribünlere taşındığını hatırlattı. Çolakoğlu, “Bu semboller binlerce insan için yalnızca bir görsel değil; kayıpların, acıların ve yüzleşilmemiş bir geçmişin simgesidir. Bu hafızanın tribünlerde yeniden dolaşıma sokulması açık bir provokasyondur” ifadelerini kullandı.
Leyla Zana’ya yönelik saldırının münferit olmadığını belirten Çolakoğlu, “Leyla Zana şahsında hedef alınan; Kürt halkının siyasal temsili, kadınların kamusal alandaki varlığı ve barış iradesidir. Bu yönüyle yaşananlar açık bir nefret suçu niteliği taşımaktadır” dedi.
“Bu saldırılar tesadüf değildir”
Toplumsal barış ve demokratik çözüm tartışmalarının yeniden gündemde olduğu bir dönemde bu tür saldırıların tesadüf olmadığını söyleyen Çolakoğlu, “Barış ihtimalinden rahatsız olan şoven ve ırkçı akıl, bu saldırılarla halkların bir arada yaşama iradesini hedef almaktadır. Tribünlerden yükselen bu dil yalnızca Kürtleri ve kadınları değil, demokratik toplumu ve toplumsal dayanışmayı da hedef almaktadır” diye konuştu.
Açıklama alkış ve sloganlarla sona erdi.
Manisa’da (Manîsa) ortak açıklama
Manisa’da (Manîsa) aralarında Diyarbakır Silvanlılar Derneği (Silvan), Kulp-Der şubeleri ve çeşitli hemşeri derneklerinin bulunduğu kurumlar tarafından yapılan ortak açıklamada, tribünlerde açılan pankart ve atılan sloganların tehdit dili içeren ırkçı bir saldırı olduğu ifade edildi.
Toplumsal barışı hedef alıyor
Açıklamada futbolun ayrıştırıcı değil birleştirici bir toplumsal alan olması gerektiği vurgulanarak, sporun kapsayıcı niteliğinin bu tür eylemlerle zedelendiğine dikkat çekildi. Leyla Zana’ya yönelik hakaret ve tehdit içeren söylemlerin insan onurunu ve toplumsal barışı hedef aldığı belirtildi.
TFF’ye çağrı
Açıklamada ilgili kamu kurumları ile Türkiye Futbol Federasyonu’na (TFF) çağrı yapılarak, olayla ilgili sessiz kalınmaması ve gerekli idari–disiplin süreçlerinin işletilmesi istendi. Sessizliğin, nefret söyleminin yaygınlaşmasına zemin hazırladığı vurgulandı.
Ortak açıklama, “Leyla Zana yalnız değildir” vurgusuyla son buldu.
Açıklamaya imza atan kurumlar arasında şunlar yer aldı:
Diyarbakır Silvanlılar Derneği-Bursa, İstanbul Kulp-Der, Antalya Kulp-Der, İzmir Kulp-Der, Bursa Kulp-Der, Ankara Kulp-Der, Mardinliler Derneği-Bursa, Siirt Kurtalanlılar Derneği-Bursa, Muş ve Ağrı Dernekleri.