Vanhaber24 – Bolu | 31 Ekim 2025
Bolu’nun Kartalkaya Kayak Merkezi’nde 78 kişinin hayatını kaybettiği Grand Kartal Otel yangını davasında sona gelindi. Dört gündür devam eden üçüncü duruşmada bugün kararın açıklanması bekleniyor. Türkiye’nin dört bir yanından gelen aileler, “adalet” talebiyle salonda yerini alırken, duruşma salonunda nefesler tutuldu.
78 Can, 32 Sanık: Türkiye’nin En Büyük Ceza Davalarından Biri
21 Ocak’ta meydana gelen Grand Kartal Otel yangınında 78 kişi yaşamını yitirmiş, 133 kişi yaralanmıştı. Olayın ardından 32 kişi hakkında dava açıldı.
Aralarında otelin sahibi Halit Ergül, eşi Emine Murtezaoğlu Ergül, şirket yöneticileri, belediye ve il özel idare yetkilileri ile teknik personelin bulunduğu sanıklar hakkında 1998’er yıla kadar hapis cezası istendi.
İddianamede, sanıklara “olası kastla öldürme”, “kasten yaralama” ve “bilinçli taksirle ölüme neden olma” suçlamaları yöneltildi.
Sanık Ergül’ün Savunması: “Aygaz Yüzünden Oldu”
Tutuklu sanık Halit Ergül, son savunmasında kendini “kiracı” olarak tanımlayarak sorumluluğu reddetti.
“Ben düzenli olarak denetleniyordum. Aygaz bu olayda en büyük etken. Bizi denetleyen Kültür ve Turizm Bakanlığı eksiklikleri bildirmedi. Onların görmediği eksikliği benim görmem mümkün değildi.”
Sözlerini gözyaşlarıyla tamamlayan Ergül, “Tutuksuz yargılanmak istiyorum, çok üzgünüm” dedi.
Ancak mağdur yakınları, bu savunmayı “sorumluluktan kaçma çabası” olarak nitelendirdi.
Aileler: “Bu Bir Kaza Değil, Katliam”
Hayatını kaybedenlerin yakınları, adliye önünde bir kez daha seslerini yükseltti:
“Bu bir kaza değil, göz göre göre gelen bir katliam. O otel yıllardır denetlenmeden çalıştırıldı. Biz yakınlarımızı değil, ihmali sistemin kurbanlarını toprağa verdik.”
Mağdur aileleri, olayda yalnızca otel yöneticilerinin değil, denetim görevini yerine getirmeyen kamu kurumlarının da yargılanması gerektiğini savundu.
“Denetim Sorumluluğu Kültür ve Turizm Bakanlığı’nda” Tartışması
Sanıklar arasında yer alan kamu görevlileri, denetim sorumluluğunun Kültür ve Turizm Bakanlığı’nda olduğunu öne sürdü.
Bolu İl Özel İdaresi’nden yargılanan eski müdürler, “Bakanlık oteli denetledi ama eksikleri görmezden geldi” dedi.
Bu açıklama, davanın en tartışmalı noktalarından biri hâline geldi.
Adalet Bekleyen Türkiye: “Yanan Binayla Birlikte Umutlarımız da Küllendi”
Dava, sadece bir otel faciasının ötesine geçmiş durumda.
Yargılama süreci, Türkiye’de denetim mekanizmalarının çöküşünü ve kamu-özel işbirliği sorumluluğunun sınırlarını yeniden gündeme getirdi.
78 kişinin ölümü, yalnızca bir binanın değil, ihmal zinciriyle örülmüş bir sistemin çöküşü olarak görülüyor.
Bolu Adliyesi önünde bekleyen mağdurlardan biri, Vanhaber24’e yaptığı açıklamada şöyle konuştu:
“Bizim için adalet, sadece bir cezadan ibaret değil. Bu ülkede insan hayatı bu kadar ucuz olmamalı. Çocuklarımız yandı, biz de her duruşmada yeniden yanıyoruz.”
Sistemin Açıkları: Yargı, Sermaye ve Denetimsizlik
Uzmanlar, Grand Kartal davasını Soma ve Çorlu tren kazası gibi büyük toplu ölümlerle aynı kategoriye koyuyor.
Çünkü ortak nokta aynı: Denetimsizlik, rant ve cezasızlık.
Hukukçu Av. Serap Aydın, davayı şöyle değerlendiriyor:
“Bu dosya, Türkiye’de sermayenin dokunulmazlığını gösteriyor. Turizm yatırımı adı altında yapılan bu otellerde denetim eksiklikleri yıllardır biliniyordu. Ama kimse müdahale etmedi. Adalet, artık yalnızca mahkeme salonlarında değil, toplumsal vicdanda aranıyor.”
“Adaletin Sağlanmadığı Her Gün Yeni Felaketlere Zemin Hazırlıyor”
Mahkeme heyeti bugün saat 14.00’te yeniden toplanacak.
Sanıklara son sözleri sorulacak ve ardından karar açıklanacak.
Duruşma salonunda, ölenlerin ailelerinden sessiz bir beklenti hakim:
“Eğer bu dava da cezasızlıkla sonuçlanırsa, bir sonraki felaketin nerede olacağını sadece zaman belirleyecek.”
