Vanhaber24 — Van’ın Serhat Mahallesi’nde Meryem Taşdemir isimli bir kadın, iddialara göre yaşamına son verdi. Ancak yakın çevresinin anlatımları, bu ölümün yalnızca bir “intihar” olarak geçiştirilemeyeceğini, ardında kadına yönelik şiddet, ekonomik zorluk ve sosyal baskı zincirinin bulunduğunu düşündürüyor.
“Uzaklaştırma kararı vardı, sonra geri döndü”
Edinilen bilgilere göre Meryem Taşdemir, bir süre önce evli olduğu erkekle yaşadığı sorunlar nedeniyle uzaklaştırma kararı aldırdı. Bu süreçte Van’dan ayrılarak Trabzon’a gitti, ancak çocuklarının ısrarıyla yeniden Van’a dönerek Serhat Mahallesi’ndeki evine yerleşti.
Kısa bir süre sonra, aynı evde yaşamına son verdiği yönünde beyanlar alındı.
Kadının yakınları, Meryem’in yaşadığı süreçte hem duygusal hem de ekonomik açıdan büyük bir yıpranma yaşadığını, yalnız bırakıldığını ve destek bulamadığını belirtiyor.
Kadınların “geri dönüş” çıkmazı
Feminist çevreler, kadının uzaklaştırma kararına rağmen güvenli bir yaşam alanına sahip olamamasına dikkat çekiyor.
“Kadınların kaçabildiği tek yer, bazen yine dönmek zorunda kaldıkları ev oluyor” diyor bir kadın hakları aktivisti ve ekliyor:
“Devlet, koruma kararını sadece kâğıt üzerinde bırakıyor. Kadınlar fiziksel olarak uzaklaşsa bile, ekonomik bağımlılık, çocuklar, toplum baskısı onları yeniden şiddetin merkezine itiyor.”
Bu durumun, yalnızca bireysel bir olay değil; kadınların sistematik biçimde güvencesiz bırakılmasının sonucu olduğuna vurgu yapılıyor.
“Bir kadın daha yalnız bırakıldı”
Meryem Taşdemir’in ölümüyle birlikte, Van’da son altı ayda yaşanan üçüncü şüpheli kadın ölümü kayıtlara geçti. Kadın örgütleri, soruşturmaların derinleştirilmesini ve her vakada “intihar” ifadesinin otomatik biçimde kullanılmaması gerektiğini söylüyor.
“Bir kadın ölüyorsa, bunun ardında bir neden vardır. Şiddet, baskı, yalnızlık, korku ya da yoksulluk… Kadınlar kendi hayatlarını değil, onlara dayatılan hayatı sonlandırıyor.”
Adli süreç başlatıldı
Olayın ardından savcılık tarafından soruşturma başlatıldı. Meryem Taşdemir’in ölüm nedeni kesinleşmeden “intihar” olarak yansıtılmasına tepki gösteren kadınlar, soruşturmanın titizlikle yürütülmesi gerektiğini ifade ediyor.
Ayrıca, kadının daha önce şiddet başvurusu yapıp yapmadığı, koruma mekanizmalarından yararlanıp yararlanmadığı da kamuoyunun merak ettiği başlıca sorular arasında.
“İntihar değil, bir sistem sorunu”
Kadınların şiddet döngüsünden kurtulamaması, sadece bireysel tercihlerle açıklanamaz. Meryem Taşdemir’in hikâyesi, Türkiye’de kadınların hâlâ “korunamayan” bir kategoriye ait olduğunun acı bir örneği.
Sığınma evlerinin yetersizliği, sosyal desteklerin kısıtlılığı, mahkeme süreçlerinin yavaş ilerlemesi ve toplumun kadın üzerindeki baskısı, her yıl onlarca benzer vakayı yeniden üretiyor.
Ne olmuştu?
Meryem Taşdemir, bir süre önce şiddet gördüğü gerekçesiyle uzaklaştırma kararı aldırdı. Ardından Trabzon’a gitti, ancak çocuklarının isteğiyle Van’a dönmek zorunda kaldı. Dönüşünden kısa bir süre sonra evinde ölü bulundu.
Olayın ardından soruşturma başlatıldı, ancak ölüm nedeni henüz kesinleşmedi. Kadın örgütleri, bu vakayı “şüpheli kadın ölümü” olarak tanımlıyor ve gerçeğin ortaya çıkarılmasını talep ediyor.